Mert
New member
Türkiye’de Kaç Tane Ziraat Fakültesi Var? (Ve Neden Her Biri Ayrı Bir Tarla Hikayesi?)
Selam forumdaşlar!
Sabah kahvemi içerken “Türkiye’de kaç tane Ziraat Fakültesi var acaba?” diye bir düşündüm. Sonra düşündüm ki, bu sorunun cevabını bulmak kadar, “neden bu kadar çok” sorusu da bir o kadar eğlenceli olur. Çünkü bu ülkede Ziraat Fakültesi sayısı, yağmurdan sonra çıkan mantarları bile kıskandırır hale geldi.
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: “Kardeşim, Hesapla, Çöz, Bitir!”
Erkek forumdaşlarımızdan biri hemen gelir tabii:
> “Kanka, YÖK’ün sitesine baktım, 41 tane var. Ama hangisi gerçekten ziraat yapıyor, orası muamma.”
İşte erkek aklı! Rakama odaklanır, tabloyu açar, Excel dosyasını indirir, filtreleri koyar. “Ziraat” kelimesi geçen tüm fakülteleri bir tabloya dizer. Sonra da gururla paylaşır:
> “Arkadaşlar, analizime göre Türkiye’de 41 ziraat fakültesi, 3 tane tarım bilimleri fakültesi ve 1 tane ‘Ziraat ve Doğa Bilimleri’ gibi havalı isimli fakülte var. Toplam 45 ediyor. Rakam net.”
Ama aynı anda başka biri hemen gelir:
> “Hocam ama Hatay’daki geçen yıl açıldı, onu da eklemen lazım.”
> Ve bir anda konu, YÖK’ün son güncellemesiyle “güncellenmeyen listeler” tartışmasına döner.
Kadınların Empatik Yaklaşımı: “Ziraat Fakülteleri De İnsan Gibi, Her Biri Farklı!”
Kadın forumdaşlarımız konuyu bambaşka bir yerden alır:
> “Ama bakın çocuklar, bu fakültelerin hepsi aslında Anadolu’nun farklı bölgelerinde toprağa nefes veriyor. Sadece rakam değil yani mesele…”
İşte o anda forumda bir sıcaklık yayılır. Çünkü onlar için mesele “kaç tane var” değil, “her birinin nasıl bir hikâyesi olduğu”dur.
Birinin pamukla, diğerinin mısırla, bir diğerinin ise zeytinle duygusal bir bağı vardır.
> “Benim amcamın oğlu Ege Üniversitesi Ziraat’ta okuyor, toprakla konuşuyor resmen. Bitkiler bile ona gülümsüyor.”
Forumda bir anda “bitkilerle konuşma teknikleri” başlığına sapılır, ama kimse şikayet etmez çünkü hepimiz biliyoruz: Forumun tadı o küçük sapmalarda gizlidir.
Ziraat Fakülteleri: Her İl, Kendi Domatesini Yetiştirmek İstiyor
Şimdi gelelim asıl meseleye:
Neden bu kadar çok Ziraat Fakültesi var?
Cevap basit: Her il kendi “organik, yerel ve sürdürülebilir” domatesini yetiştirmek istiyor!
Sivas diyor ki: “Bizim toprağın minerali başka!”
Adana diyor ki: “Bizim sıcağımızda yetişen biber, Harvard’da tez olur.”
Rize’den biri çıkıp yazıyor: “Biz çayla ziraat yapıyoruz, o da bitki sonuçta.”
Ve işte bu yüzden Türkiye haritasını açıp Ziraat Fakültelerini işaretleseniz, ülke adeta yeşil fosforlu kalemle boyanmış gibi olur.
Ziraat Fakültesi Mezunlarının Evrimi: Tohumdan Mühendise
Ziraat Fakültesi mezunları da ayrı bir efsanedir.
Birinci sınıfta “bitki fizyolojisi” dersinde tohumla ilgilenirken, dördüncü sınıfta “tarlada hayatta kalma teknikleri” uzmanına dönüşürler.
Forumda biri yazar:
> “Abi, 4 yıl boyunca toprağa bakarak sabır öğrendim. Şimdi patronumla da öyle baş ediyorum.”
Bir diğeri hemen cevap verir:
> “Kanka, ben mezun olalı 5 yıl oldu, hâlâ gübre kokusunu alınca mutlu oluyorum.”
O sırada bir başkası espri yapar:
> “Bizim dönemden Ayşe var, domates tohumu start-up’ı kurdu, şimdi yatırım aldı. Ben hâlâ fideye bakıyorum.”
Ziraat Fakültesi Sevdalıları Kulübü
Her forumun bir gizli topluluğu vardır. İşte burada da “Ziraat Fakültesi Sevdalıları Kulübü”.
Her hafta yeni bir paylaşım yaparlar:
> “Bu hafta tarım politikaları değil, patates çeşitleri konuşulacak.”
Altına yorumlar akar:
> “Abi ben mor patates ektim, tutmadı.”
> “Toprağın pH’ına baktın mı?”
> “Ya siz hep teknik konuşuyorsunuz, ben sadece köyde yazlık bahçe kurdum.”
Ve böylece forum, bilgiyle mizahın harmanlandığı bir bahçeye dönüşür.
Ziraat Fakültesi Açmak: Türkiye’nin Milli Sporu
Bazı ülkeler futbol, bazıları hokey sever… Bizde ise son yılların trendi: Yeni Ziraat Fakültesi açmak!
Hükümet yetkilisi mikrofonu alır:
> “Bölgemizde tarımsal kalkınmayı desteklemek adına bir Ziraat Fakültesi daha açıyoruz.”
> Forumda biri hemen yazar:
> “Abi fakülte açmak kolay da, mezunu nereye ekeceğiz?”
Bir başkası ekler:
> “Artık o kadar çok fakülte var ki, yakında evde ‘uzaktan ziraat’ programı açılacak.”
> “Toprağa gerek yok, Zoom’dan sulama yapıyoruz abi!”
Sonuç: Ziraat Fakülteleri Sayıdan Fazlası
Evet, sayısı çok. Tahminen 45 civarında. Ama her biri aslında bu ülkenin toprakla olan aşkının bir yansıması.
Kimi öğrencisine sabrı öğretiyor, kimi tarlada ter dökmeyi, kimi ise tohumun içindeki mucizeyi anlamayı.
Forumun sonunda biri mutlaka yazar:
> “Arkadaşlar, ben bu başlıktan çok şey öğrendim. Bir de domates fidesi sipariş ettim.”
> Diğeri cevap verir:
> “Aferin kanka, ilk hasatta reçel bekliyoruz.”
Ve herkes güler. Çünkü biliyoruz ki, ister sayısı 5 olsun ister 50…
Ziraat Fakülteleri, bu ülkenin hem yeşil umudu hem de mizahın bereketli tarlasıdır.
Peki sizce, yeni bir tane daha açılsa... adı ne olsun?
Ben “Ziraat 5.0: Dijital Tarla Fakültesi” diyorum. Sizden öneri bekliyorum forumdaşlar!
Selam forumdaşlar!

Sabah kahvemi içerken “Türkiye’de kaç tane Ziraat Fakültesi var acaba?” diye bir düşündüm. Sonra düşündüm ki, bu sorunun cevabını bulmak kadar, “neden bu kadar çok” sorusu da bir o kadar eğlenceli olur. Çünkü bu ülkede Ziraat Fakültesi sayısı, yağmurdan sonra çıkan mantarları bile kıskandırır hale geldi.
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: “Kardeşim, Hesapla, Çöz, Bitir!”
Erkek forumdaşlarımızdan biri hemen gelir tabii:
> “Kanka, YÖK’ün sitesine baktım, 41 tane var. Ama hangisi gerçekten ziraat yapıyor, orası muamma.”
İşte erkek aklı! Rakama odaklanır, tabloyu açar, Excel dosyasını indirir, filtreleri koyar. “Ziraat” kelimesi geçen tüm fakülteleri bir tabloya dizer. Sonra da gururla paylaşır:
> “Arkadaşlar, analizime göre Türkiye’de 41 ziraat fakültesi, 3 tane tarım bilimleri fakültesi ve 1 tane ‘Ziraat ve Doğa Bilimleri’ gibi havalı isimli fakülte var. Toplam 45 ediyor. Rakam net.”
Ama aynı anda başka biri hemen gelir:
> “Hocam ama Hatay’daki geçen yıl açıldı, onu da eklemen lazım.”
> Ve bir anda konu, YÖK’ün son güncellemesiyle “güncellenmeyen listeler” tartışmasına döner.
Kadınların Empatik Yaklaşımı: “Ziraat Fakülteleri De İnsan Gibi, Her Biri Farklı!”
Kadın forumdaşlarımız konuyu bambaşka bir yerden alır:
> “Ama bakın çocuklar, bu fakültelerin hepsi aslında Anadolu’nun farklı bölgelerinde toprağa nefes veriyor. Sadece rakam değil yani mesele…”
İşte o anda forumda bir sıcaklık yayılır. Çünkü onlar için mesele “kaç tane var” değil, “her birinin nasıl bir hikâyesi olduğu”dur.
Birinin pamukla, diğerinin mısırla, bir diğerinin ise zeytinle duygusal bir bağı vardır.
> “Benim amcamın oğlu Ege Üniversitesi Ziraat’ta okuyor, toprakla konuşuyor resmen. Bitkiler bile ona gülümsüyor.”
Forumda bir anda “bitkilerle konuşma teknikleri” başlığına sapılır, ama kimse şikayet etmez çünkü hepimiz biliyoruz: Forumun tadı o küçük sapmalarda gizlidir.

Ziraat Fakülteleri: Her İl, Kendi Domatesini Yetiştirmek İstiyor
Şimdi gelelim asıl meseleye:
Neden bu kadar çok Ziraat Fakültesi var?
Cevap basit: Her il kendi “organik, yerel ve sürdürülebilir” domatesini yetiştirmek istiyor!
Sivas diyor ki: “Bizim toprağın minerali başka!”
Adana diyor ki: “Bizim sıcağımızda yetişen biber, Harvard’da tez olur.”
Rize’den biri çıkıp yazıyor: “Biz çayla ziraat yapıyoruz, o da bitki sonuçta.”
Ve işte bu yüzden Türkiye haritasını açıp Ziraat Fakültelerini işaretleseniz, ülke adeta yeşil fosforlu kalemle boyanmış gibi olur.

Ziraat Fakültesi Mezunlarının Evrimi: Tohumdan Mühendise
Ziraat Fakültesi mezunları da ayrı bir efsanedir.
Birinci sınıfta “bitki fizyolojisi” dersinde tohumla ilgilenirken, dördüncü sınıfta “tarlada hayatta kalma teknikleri” uzmanına dönüşürler.
Forumda biri yazar:
> “Abi, 4 yıl boyunca toprağa bakarak sabır öğrendim. Şimdi patronumla da öyle baş ediyorum.”
Bir diğeri hemen cevap verir:
> “Kanka, ben mezun olalı 5 yıl oldu, hâlâ gübre kokusunu alınca mutlu oluyorum.”
O sırada bir başkası espri yapar:
> “Bizim dönemden Ayşe var, domates tohumu start-up’ı kurdu, şimdi yatırım aldı. Ben hâlâ fideye bakıyorum.”
Ziraat Fakültesi Sevdalıları Kulübü
Her forumun bir gizli topluluğu vardır. İşte burada da “Ziraat Fakültesi Sevdalıları Kulübü”.
Her hafta yeni bir paylaşım yaparlar:
> “Bu hafta tarım politikaları değil, patates çeşitleri konuşulacak.”
Altına yorumlar akar:
> “Abi ben mor patates ektim, tutmadı.”
> “Toprağın pH’ına baktın mı?”
> “Ya siz hep teknik konuşuyorsunuz, ben sadece köyde yazlık bahçe kurdum.”
Ve böylece forum, bilgiyle mizahın harmanlandığı bir bahçeye dönüşür.

Ziraat Fakültesi Açmak: Türkiye’nin Milli Sporu
Bazı ülkeler futbol, bazıları hokey sever… Bizde ise son yılların trendi: Yeni Ziraat Fakültesi açmak!
Hükümet yetkilisi mikrofonu alır:
> “Bölgemizde tarımsal kalkınmayı desteklemek adına bir Ziraat Fakültesi daha açıyoruz.”
> Forumda biri hemen yazar:
> “Abi fakülte açmak kolay da, mezunu nereye ekeceğiz?”
Bir başkası ekler:
> “Artık o kadar çok fakülte var ki, yakında evde ‘uzaktan ziraat’ programı açılacak.”
> “Toprağa gerek yok, Zoom’dan sulama yapıyoruz abi!”
Sonuç: Ziraat Fakülteleri Sayıdan Fazlası
Evet, sayısı çok. Tahminen 45 civarında. Ama her biri aslında bu ülkenin toprakla olan aşkının bir yansıması.
Kimi öğrencisine sabrı öğretiyor, kimi tarlada ter dökmeyi, kimi ise tohumun içindeki mucizeyi anlamayı.
Forumun sonunda biri mutlaka yazar:
> “Arkadaşlar, ben bu başlıktan çok şey öğrendim. Bir de domates fidesi sipariş ettim.”
> Diğeri cevap verir:
> “Aferin kanka, ilk hasatta reçel bekliyoruz.”
Ve herkes güler. Çünkü biliyoruz ki, ister sayısı 5 olsun ister 50…
Ziraat Fakülteleri, bu ülkenin hem yeşil umudu hem de mizahın bereketli tarlasıdır.

Peki sizce, yeni bir tane daha açılsa... adı ne olsun?
Ben “Ziraat 5.0: Dijital Tarla Fakültesi” diyorum. Sizden öneri bekliyorum forumdaşlar!
