Kritisizm Nedir Kısaca Felsefe ?

Damla

New member
Kritisizm Nedir?

Kritisizm, felsefede, özellikle Immanuel Kant tarafından geliştirilmiş bir düşünsel yaklaşımdır. Temel amacı, insan bilgisinin ve deneyiminin sınırlarını ve koşullarını incelemektir. Kant’ın felsefesinin merkezinde, bilgiye nasıl ulaştığımız, neyi bilebileceğimiz ve bu bilginin geçerliliği üzerine yapılan sorgulamalar yer alır. Kritisizm, insan zihninin dünya ile nasıl etkileşimde bulunduğunu, bireysel algıların ve düşüncelerin ne kadar güvenilir olduğunu araştırır. Bu bakış açısı, modern felsefenin pek çok yönünü etkilemiş ve farklı düşünsel geleneklere yön vermiştir.

Kritisizmin Temel İlkeleri

Kritisizmin temel ilkeleri, özellikle Kant’ın "Saf Aklın Eleştirisi" (1781) adlı eserinde ortaya konmuştur. Bu eserde Kant, metafiziksel düşüncelerin temelsizliğini ve insan bilgisinin sınırlı doğasını tartışır. Kant’a göre, insanlar dış dünyayı tamamen objektif bir biçimde bilemezler; bunun yerine, dış dünya bizim algılarımız ve akıl yürütmelerimiz aracılığıyla şekillenir. İnsan aklı, nesneleri sadece belirli bir çerçevede ve sınırlı bir şekilde anlayabilir. Kant’ın öne sürdüğü bu görüş, bireylerin bilgiyi nasıl edinip nasıl doğrulayan bir zihinsel yapı geliştirdiklerini inceleyerek, felsefede radikal bir dönüm noktası yaratmıştır.

Kritisizmin Felsefi Önemi

Kritisizm, felsefede daha önce var olan dogmatik yaklaşımlara karşı bir eleştiri getirmiştir. Özellikle, rasyonalist ve empirist düşünce sistemlerine karşı bir duruş sergileyen Kant, insan bilgisinin sınırlı olduğunu kabul eder. Kendisinden önceki düşünürler, insan zihninin dünyayı doğru bir şekilde yansıtıp yansıtmadığını tartışırken, Kant, bu tür bir doğruluk iddiasının geçersiz olduğunu savunur. Bu bağlamda, Kritisizm, doğruluk ve bilgi ile ilgili daha radikal bir anlayış geliştirilmesine yol açmıştır.

Kritik Yöntem ve Bilgi Kuramı

Kritisizmin temel sorusu, "Ne bilebiliriz?" sorusudur. Kant, bu soruya iki şekilde yaklaşır: birincisi, fenomenel (deneyimle algıladığımız) dünya ile ikincisi, noumenal (gerçekten var olan ama algılayamadığımız) dünya arasında bir ayrım yapar. Fenomenel dünya, bizim algılarımızla şekillenen, ancak doğrudan bilinemeyen bir dünyadır. Noumenal dünya ise, bizim algılarımızın ötesinde, doğrudan erişilemeyen bir alandır. Kant’a göre, insan aklı yalnızca fenomenel dünyayı kavrayabilir, noumenal dünya hakkında kesin bilgi edinmek imkansızdır. Bu, bilginin sınırlarını belirleyen bir anlayış olup, Kritisizm'in bilgi kuramı açısından büyük önem taşır.

Kritisizme Göre Metafizik ve Doğa Bilimleri

Kant, metafizik düşünceler hakkında önemli bir eleştiri getirir. Ona göre, metafizik konular hakkında kesin bilgiye ulaşmak mümkün değildir, çünkü bunlar doğrudan deneyimle test edilemezler. Fakat, doğa bilimleri gibi deneysel temellere dayalı bilimsel alanlar, Kritisizm’in eleştirilerine dayalı olarak sağlam bir bilgi temeli oluşturabilirler. Kritisizm, bilimsel bilginin sınırlarını tanımakla birlikte, bilimsel araştırmanın yöntemine de bir değer biçmiştir. Doğa bilimlerinin gözlemlerle ve deneylerle test edilebilir olmasından ötürü, bunların daha güvenilir bilgi ürettiğini kabul eder. Ancak metafizik gibi soyut disiplinlerin bu tür bir güvenilirliğe sahip olduğunu savunmaz.

Kritisizmin Evrensel Etkileri ve Sonraki Dönemler

Kritisizmin felsefi düşünce üzerindeki etkileri çok büyüktür. Kant’ın görüşleri, Alman idealizminin doğmasına zemin hazırlamış, Johann Gottlieb Fichte, Friedrich Wilhelm Joseph Schelling ve Georg Wilhelm Friedrich Hegel gibi filozofların düşüncelerini şekillendirmiştir. Ayrıca, pozitivizm ve empirizm gibi akımların gelişmesinde de Kritisizm önemli bir etken olmuştur. Kant’ın bilgi anlayışının eleştirilmesi, 20. yüzyılda fenomenoloji ve hermeneutik gibi farklı düşünsel akımların ortaya çıkmasına yol açmıştır.

Kritisizmin Eleştirileri ve Modern Yansımaları

Kritisizm, zaman içerisinde pek çok eleştiriye maruz kalmıştır. En belirgin eleştirilerden biri, Kant’ın bilgiyi sınırlayan görüşlerinin dogmatik olduğu yönündedir. Özellikle bilim felsefesi alanındaki bazı düşünürler, Kant’ın doğa bilimlerinin ötesindeki bilgiye karşı koyduğu sınırlamanın, bilimin evrimini kısıtlayabileceğini savunmuşlardır. Ayrıca, Kant’ın insanın zihinsel kapasitesinin sınırlı olduğu görüşüne karşı çıkan postmodern düşünürler, insanın bilgiye ulaşma biçimini daha esnek ve çok yönlü bir şekilde değerlendirmişlerdir.

Bununla birlikte, Kritisizm, post-Kant düşüncesiyle birlikte gelişmiş ve yeni bakış açıları doğurmuştur. Analitik felsefe ile ilgilenen düşünürler, Kant’ın bilgi kuramına daha matematiksel ve mantıksal bir yaklaşım getirmeye çalışmışlardır. Ayrıca, çağdaş epistem