Damla
New member
İsrail’i Kim Tanıdı?
İsrail Devleti, 14 Mayıs 1948 tarihinde kurulduğunda, uluslararası alanda pek çok devletin bu yeni ülkeyi tanıyıp tanımayacağı büyük bir tartışma konusu olmuştur. İsrail’in kuruluşu, Orta Doğu'da olduğu kadar dünya genelinde önemli siyasi, diplomatik ve dini etkiler yaratmıştır. Filistin topraklarında kurulan İsrail devleti, özellikle Arap dünyasında büyük bir tepkiyle karşılanmış, bu durum zamanla pek çok uluslararası ilişkiyi etkilemiştir. Ancak, İsrail’in tanınması süreci, büyük bir diplomatik mücadelenin sonucudur. Bu makalede, İsrail’in kuruluşundan sonra kimler tarafından tanındığı, bu tanınma sürecinin ne zaman ve nasıl gerçekleştiği ele alınacaktır.
İsrail’in Kuruluşu ve İlk Tanıyan Ülkeler
İsrail Devleti, Birleşmiş Milletler'in (BM) 1947'deki kararına dayanarak kuruldu. 29 Kasım 1947 tarihinde BM Genel Kurulu, Filistin topraklarının Yahudi ve Araplar arasında iki devlete bölünmesi kararını almıştı. Ancak bu karar, Arap ülkeleri tarafından reddedildi. 14 Mayıs 1948’de David Ben-Gurion, Tel Aviv’de İsrail’in bağımsızlık ilanını okudu. Ertesi gün, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İsrail’i ilk tanıyan ülke oldu. Başkan Harry S. Truman’ın talimatı ile ABD, 15 Mayıs 1948’de İsrail’i resmi olarak tanıdı. Bu tanıma, İsrail’in uluslararası alandaki meşruiyetinin ilk adımını oluşturdu.
ABD’nin bu hızlı tanıma kararının ardından, Sovyetler Birliği de 1948 yılında İsrail’i tanıyan ilk komünist ülke oldu. Sovyetler Birliği'nin İsrail'i tanıma kararı, daha çok Batı ile ilişkilerde stratejik bir adım olarak değerlendirilebilir. Sovyetler Birliği, Orta Doğu’da Batı’ya karşı bir denge unsuru oluşturmayı amaçlamıştı.
İsrail’in Tanınma Süreci ve Arap Dünyası’nın Tepkisi
İsrail’in kurulması, Arap dünyasında büyük bir tepkiyle karşılandı. Arap Birliği, İsrail’in kuruluşunu şiddetle reddetti ve hemen İsrail’e karşı savaş ilan etti. Bu savaş, 1948 Arap-İsrail Savaşı olarak tarihe geçti ve Filistin’deki toprakların büyük bir kısmı İsrail tarafından işgal edildi. Arap ülkelerinin çoğu, İsrail’i tanımadılar ve İsrail ile her türlü diplomatik ilişkiyi kesme kararı aldılar.
Arap ülkelerinin bu tutumu, İsrail’in Orta Doğu’daki yalnızlığını pekiştirdi. Ancak, zamanla bazı Arap ülkeleri, diplomatik ilişkileri yeniden kurma yoluna gitmişlerdir. Bu değişim özellikle 1970’lerin sonlarında ve 1980’lerin başlarında görülmüştür.
İsrail’i Tanıyan Ülkeler: Hangi Ülkeler Ne Zaman Tanıdı?
İsrail’in tanınması, yıllar içinde kademeli olarak arttı. 1948’deki bağımsızlık ilanından sonra ilk yıllarda çoğunlukla Batılı ülkeler tarafından tanınmış olan İsrail, zamanla daha fazla ülke tarafından kabul edilmeye başladı. Bununla birlikte, çoğu Arap ve Müslüman ülke, İsrail’i tanımamaya devam etti.
**ABD:** Yukarıda belirtildiği gibi, ABD 15 Mayıs 1948’de İsrail’i tanıyan ilk ülke oldu. ABD’nin bu kararı, İsrail’in dünya genelindeki tanınma sürecinde oldukça önemli bir kilometre taşıydı.
**Sovyetler Birliği:** Sovyetler Birliği, 1948 yılında İsrail’i tanıyan ilk komünist ülke oldu. Ancak, Soğuk Savaş’ın etkisiyle bu tanıma, daha sonra Sovyetler Birliği’nin Orta Doğu’daki siyasi ve ideolojik çıkarları doğrultusunda değişti.
**Fransa:** Fransa, 1949’da İsrail’i tanıyan ikinci Batılı ülke oldu. Fransa’nın bu tanıma kararı, o dönemdeki Fransız dış politikasının bir parçasıydı. Ancak, Fransa’nın İsrail ile olan ilişkileri, 1967 Arap-İsrail Savaşı sonrasında zaman zaman gerilmiştir.
**Birleşmiş Krallık:** Birleşmiş Krallık, İsrail’i tanıyan ilk Avrupa ülkelerinden biri oldu. Ancak Birleşmiş Krallık, İsrail ile olan ilişkilerinde dengeli bir yaklaşım benimsemiş, özellikle Arap dünyasıyla ilişkilerini de gözetmiştir.
**Arap Ülkeleri:** İsrail, Arap ülkelerinden yalnızca 1979’da Mısır tarafından tanındı. Mısır ile yapılan bu anlaşma, Camp David Anlaşması olarak bilinir. 1994’te ise Ürdün, İsrail’i tanıyan ikinci Arap ülkesi oldu. Bu iki ülkenin ardından, 2020 yılında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Sudan ve Fas, İsrail ile ilişkilerini normalleştirme yönünde adımlar atarak İsrail’i tanımaya başladı. Bu süreç, Abraham Anlaşmaları olarak bilinir ve ABD’nin büyük bir diplomatik çabasıyla gerçekleşmiştir.
İsrail’i Tanımayan Ülkeler ve Uluslararası İlişkiler
İsrail’in tanınmayan ülkeler arasında, başta Filistin olmak üzere, bazı Arap ve Müslüman ülkeleri yer almaktadır. Filistin, İsrail’in varlığını reddetmekte ve bu nedenle İsrail’i tanımamaktadır. Filistin’in resmi tutumu, İsrail’in Filistin topraklarında gerçekleştirdiği işgalleri ve yerleşim politikalarını protesto etmek amacıyla İsrail’in varlığını tanımamaktır. Aynı şekilde, bazı Arap ülkeleri de İsrail’i tanımamayı sürdürmüşlerdir.
İsrail’i Tanımama Kararının Ardındaki Sebepler
İsrail’in bazı ülkeler tarafından tanınmaması, daha çok siyasi ve ideolojik sebeplerle şekillenmiştir. Arap ülkelerinin bir kısmı, İsrail’in kuruluşunun Filistin halkına karşı bir hak ihlali olduğu görüşünü benimsemiştir. Ayrıca, bazı Müslüman ülkeler, İsrail’in Kudüs’ü başkent olarak ilan etmesini kabul etmiyor ve Kudüs’ün dini açıdan önemini vurgulamaktadırlar.
İsrail’in Tanınma Süreci ve Bugünkü Durum
Bugün, dünya genelinde 165'ten fazla ülke, İsrail’i tanımaktadır. Bununla birlikte, İsrail’in henüz tanımayan ülkeler arasında, özellikle Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde birkaç ülke bulunmaktadır. Ayrıca, İsrail’in tanınmasını sağlayan Abraham Anlaşmaları, bölgedeki diplomatik ilişkilerin daha da gelişmesini sağlamıştır. Ancak, Filistin sorunu ve İsrail’in yerleşim politikaları, Orta Doğu’daki gerilimlerin devam etmesine neden olmaktadır.
Sonuç
İsrail’in tanınması süreci, Orta Doğu’nun ve dünyanın en karmaşık ve tartışmalı meselelerinden biri olmuştur. Birçok ülke, İsrail’i tanımış ve onunla diplomatik ilişkiler kurmuşken, diğer bazı ülkeler İsrail’i tanımamış ve bu konuda katı bir tutum sergilemiştir. İsrail’in tanınma süreci, sadece siyasi değil, aynı zamanda dini ve tarihi bağlamda da büyük bir önem taşımaktadır. Gelecekte, İsrail’in daha fazla ülke tarafından tanınması ve Orta Doğu’daki barış süreçlerinin nasıl şekilleneceği ise dünya diplomasi açısından önemli bir konu olmayı sürdürecektir.
İsrail Devleti, 14 Mayıs 1948 tarihinde kurulduğunda, uluslararası alanda pek çok devletin bu yeni ülkeyi tanıyıp tanımayacağı büyük bir tartışma konusu olmuştur. İsrail’in kuruluşu, Orta Doğu'da olduğu kadar dünya genelinde önemli siyasi, diplomatik ve dini etkiler yaratmıştır. Filistin topraklarında kurulan İsrail devleti, özellikle Arap dünyasında büyük bir tepkiyle karşılanmış, bu durum zamanla pek çok uluslararası ilişkiyi etkilemiştir. Ancak, İsrail’in tanınması süreci, büyük bir diplomatik mücadelenin sonucudur. Bu makalede, İsrail’in kuruluşundan sonra kimler tarafından tanındığı, bu tanınma sürecinin ne zaman ve nasıl gerçekleştiği ele alınacaktır.
İsrail’in Kuruluşu ve İlk Tanıyan Ülkeler
İsrail Devleti, Birleşmiş Milletler'in (BM) 1947'deki kararına dayanarak kuruldu. 29 Kasım 1947 tarihinde BM Genel Kurulu, Filistin topraklarının Yahudi ve Araplar arasında iki devlete bölünmesi kararını almıştı. Ancak bu karar, Arap ülkeleri tarafından reddedildi. 14 Mayıs 1948’de David Ben-Gurion, Tel Aviv’de İsrail’in bağımsızlık ilanını okudu. Ertesi gün, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İsrail’i ilk tanıyan ülke oldu. Başkan Harry S. Truman’ın talimatı ile ABD, 15 Mayıs 1948’de İsrail’i resmi olarak tanıdı. Bu tanıma, İsrail’in uluslararası alandaki meşruiyetinin ilk adımını oluşturdu.
ABD’nin bu hızlı tanıma kararının ardından, Sovyetler Birliği de 1948 yılında İsrail’i tanıyan ilk komünist ülke oldu. Sovyetler Birliği'nin İsrail'i tanıma kararı, daha çok Batı ile ilişkilerde stratejik bir adım olarak değerlendirilebilir. Sovyetler Birliği, Orta Doğu’da Batı’ya karşı bir denge unsuru oluşturmayı amaçlamıştı.
İsrail’in Tanınma Süreci ve Arap Dünyası’nın Tepkisi
İsrail’in kurulması, Arap dünyasında büyük bir tepkiyle karşılandı. Arap Birliği, İsrail’in kuruluşunu şiddetle reddetti ve hemen İsrail’e karşı savaş ilan etti. Bu savaş, 1948 Arap-İsrail Savaşı olarak tarihe geçti ve Filistin’deki toprakların büyük bir kısmı İsrail tarafından işgal edildi. Arap ülkelerinin çoğu, İsrail’i tanımadılar ve İsrail ile her türlü diplomatik ilişkiyi kesme kararı aldılar.
Arap ülkelerinin bu tutumu, İsrail’in Orta Doğu’daki yalnızlığını pekiştirdi. Ancak, zamanla bazı Arap ülkeleri, diplomatik ilişkileri yeniden kurma yoluna gitmişlerdir. Bu değişim özellikle 1970’lerin sonlarında ve 1980’lerin başlarında görülmüştür.
İsrail’i Tanıyan Ülkeler: Hangi Ülkeler Ne Zaman Tanıdı?
İsrail’in tanınması, yıllar içinde kademeli olarak arttı. 1948’deki bağımsızlık ilanından sonra ilk yıllarda çoğunlukla Batılı ülkeler tarafından tanınmış olan İsrail, zamanla daha fazla ülke tarafından kabul edilmeye başladı. Bununla birlikte, çoğu Arap ve Müslüman ülke, İsrail’i tanımamaya devam etti.
**ABD:** Yukarıda belirtildiği gibi, ABD 15 Mayıs 1948’de İsrail’i tanıyan ilk ülke oldu. ABD’nin bu kararı, İsrail’in dünya genelindeki tanınma sürecinde oldukça önemli bir kilometre taşıydı.
**Sovyetler Birliği:** Sovyetler Birliği, 1948 yılında İsrail’i tanıyan ilk komünist ülke oldu. Ancak, Soğuk Savaş’ın etkisiyle bu tanıma, daha sonra Sovyetler Birliği’nin Orta Doğu’daki siyasi ve ideolojik çıkarları doğrultusunda değişti.
**Fransa:** Fransa, 1949’da İsrail’i tanıyan ikinci Batılı ülke oldu. Fransa’nın bu tanıma kararı, o dönemdeki Fransız dış politikasının bir parçasıydı. Ancak, Fransa’nın İsrail ile olan ilişkileri, 1967 Arap-İsrail Savaşı sonrasında zaman zaman gerilmiştir.
**Birleşmiş Krallık:** Birleşmiş Krallık, İsrail’i tanıyan ilk Avrupa ülkelerinden biri oldu. Ancak Birleşmiş Krallık, İsrail ile olan ilişkilerinde dengeli bir yaklaşım benimsemiş, özellikle Arap dünyasıyla ilişkilerini de gözetmiştir.
**Arap Ülkeleri:** İsrail, Arap ülkelerinden yalnızca 1979’da Mısır tarafından tanındı. Mısır ile yapılan bu anlaşma, Camp David Anlaşması olarak bilinir. 1994’te ise Ürdün, İsrail’i tanıyan ikinci Arap ülkesi oldu. Bu iki ülkenin ardından, 2020 yılında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Sudan ve Fas, İsrail ile ilişkilerini normalleştirme yönünde adımlar atarak İsrail’i tanımaya başladı. Bu süreç, Abraham Anlaşmaları olarak bilinir ve ABD’nin büyük bir diplomatik çabasıyla gerçekleşmiştir.
İsrail’i Tanımayan Ülkeler ve Uluslararası İlişkiler
İsrail’in tanınmayan ülkeler arasında, başta Filistin olmak üzere, bazı Arap ve Müslüman ülkeleri yer almaktadır. Filistin, İsrail’in varlığını reddetmekte ve bu nedenle İsrail’i tanımamaktadır. Filistin’in resmi tutumu, İsrail’in Filistin topraklarında gerçekleştirdiği işgalleri ve yerleşim politikalarını protesto etmek amacıyla İsrail’in varlığını tanımamaktır. Aynı şekilde, bazı Arap ülkeleri de İsrail’i tanımamayı sürdürmüşlerdir.
İsrail’i Tanımama Kararının Ardındaki Sebepler
İsrail’in bazı ülkeler tarafından tanınmaması, daha çok siyasi ve ideolojik sebeplerle şekillenmiştir. Arap ülkelerinin bir kısmı, İsrail’in kuruluşunun Filistin halkına karşı bir hak ihlali olduğu görüşünü benimsemiştir. Ayrıca, bazı Müslüman ülkeler, İsrail’in Kudüs’ü başkent olarak ilan etmesini kabul etmiyor ve Kudüs’ün dini açıdan önemini vurgulamaktadırlar.
İsrail’in Tanınma Süreci ve Bugünkü Durum
Bugün, dünya genelinde 165'ten fazla ülke, İsrail’i tanımaktadır. Bununla birlikte, İsrail’in henüz tanımayan ülkeler arasında, özellikle Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde birkaç ülke bulunmaktadır. Ayrıca, İsrail’in tanınmasını sağlayan Abraham Anlaşmaları, bölgedeki diplomatik ilişkilerin daha da gelişmesini sağlamıştır. Ancak, Filistin sorunu ve İsrail’in yerleşim politikaları, Orta Doğu’daki gerilimlerin devam etmesine neden olmaktadır.
Sonuç
İsrail’in tanınması süreci, Orta Doğu’nun ve dünyanın en karmaşık ve tartışmalı meselelerinden biri olmuştur. Birçok ülke, İsrail’i tanımış ve onunla diplomatik ilişkiler kurmuşken, diğer bazı ülkeler İsrail’i tanımamış ve bu konuda katı bir tutum sergilemiştir. İsrail’in tanınma süreci, sadece siyasi değil, aynı zamanda dini ve tarihi bağlamda da büyük bir önem taşımaktadır. Gelecekte, İsrail’in daha fazla ülke tarafından tanınması ve Orta Doğu’daki barış süreçlerinin nasıl şekilleneceği ise dünya diplomasi açısından önemli bir konu olmayı sürdürecektir.