NaturalMess
Member
Jennifer Velasco Vargas'ın hayatının son saatleri 'yansıma' adı verilen o küçük odada geçiyordu ama oraya hapsolmuş gençler için burası daha çok bir korku odasıydı.
Kriterlere göre
Işıksız ve havalandırması az olan bu küçük oda tam bir cehennem gibiydi ve polis, saatler önce buna benzer cihazlarla kovalarla su ve elektrik şoku verilen 28 yaşındaki hayati belirtileri olmayan genç kadın Jennifer'ı orada buldu. Yetkililer onu bu kapalı alanda kaderine bırakmak için kullanıyorlar.
Ama daha çok hücreye benzeyen bu odada Jennifer öldürülmüş olacaktı. Birisi onu boğabilirdi. Bu, uyuşturucu bağımlılığı ve alkolizm tedavileri olduğu iddia edilen bir vakfa dönüştürülen eski bir evde yaşanan en korkunç hikayelerden biriydi, ancak iddiaya göre birkaç Hıristiyan inanan kiracısı tarafından işkence ve zincirlerle aşırı güç kullanıldı.
Bir yıldan fazla bir süre önce Cali'nin La Castilla bölgesindeki Montañitas köyünün aşağı bölgesinde açıldı ve buraya 1. komünde dik Terrón Colorado mahallesine doğru ilerleyerek ulaşıyorsunuz. Yamaçtan gelen savunmasız aileler Dağın başkenti Valle del Cauca'da yaşıyor.
Jennifer, 13 Haziran 2024 sabahı tepki göstermediği için bu büyük evde hastaneye kaldırıldı. Aynı gün 65 genç, ayaklarına zincirlerle çıkageldi ve ciddi kötü muameleyi, dayağı vs. kınadı. elektrikli aletlerle yapılan işkence çeşitleri şok cihazı.
EL TIEMPO, Cali bölgesi temsilcisi Gerardo Mendoza aracılığıyla şunu öğrendi: aslında Jennifer'ın ölümünün cinayet olarak soruşturulacağını söyledi. Başlangıçta Cali Metropolitan Polisi komutanı Albay Carlos Oviedo, bu ölümün hipotezlerinden biri olarak mekanik boğulmayı öne sürmüştü.
Aynı şekilde, bu aşırı muamelelere ve o kadar zalimliğe maruz kalan 65 genç arasında yer alan bir şüpheli var ki, yetkili çift hakkında suç duyurusunda bulunduğundan beri temsilci bunu reddediyor ve Savcılıktan hız talep ediyor. yamaçta adı geçen vakfı kuran ve daha önce doğu Cali'de faaliyet gösteren kişi.
Polisin 13 Haziran itibarıyla gerçekleştirdiği kapatmanın önleyici olduğunu ve sadece 10 gün sürdüğünü dikkate alan temsilci, “Soruşturma devam ediyor ve savcılığın süreci hızlandırması konusunda ısrar ediyorum. Vakfın faaliyetlerine devam etmesi mümkün değil” dedi. .
“Belki bir hücre o odadan daha iyi olurdu. Bir aydan kısa bir süre içinde cehennemi yaşadım” dedi zincire vurulmuş gençlerden biri. Bu kişi, Jennifer ile arkadaş olan ve 13 Haziran'da diğerleriyle birlikte kaçmayı başardıktan sonra Cali'nin doğusundaki mütevazı bir evde annesi ve küçük kız kardeşiyle birlikte eve dönen, Cali'den 18 yaşında bir adam olan Jhonattan'dır. Ayaklarında ve bazılarının ellerinde zincir bulunan erkek ve kadın 64 erkek çocuk.
Polis, bu 65 kişinin yardımına geldiğinde çoğunluğunun zincirlenmiş olduğunu ve 28 yaşındaki Jennifer'ı hareketsiz bulduğunda hemen hastaneye kaldırıldı. Ama yapacak hiçbir şey yoktu.
'O odada yatak yoktu ve banyoya gitmek mümkün değildi; kavanozlar vardı
EL TIEMPO ile diyalog kuran Jhonattan, Jennifer ve diğer üç gencin 11 Haziran'da ceza odası olan karanlık veya 'yansıtma' odasına konulduğunu söyledi. “O odada yatak yoktu, tuvalete gitmek mümkün değildi. Buna katlanmak zorundaydın yoksa banyo berbattı. Bazen sabahın erken saatlerinde bizi ıslatıyorlardı, odayı da ıslatıyorlardı ve bizi tekrar içeri tıkıyorlardı. Bizi battaniyesiz bıraktılar” diyor esrar ve klonazepam bağımlılığıyla ilgili zorluklar yaşayan biri.
Çıkış yolu arayan 65 gencin çoğu, polis memurları ve bölge ombudsmanı delegelerine, kendilerini daha büyük bir eziyet içinde bulduklarını, çoğu zaman ayaklarına zincirlerle yaşadıklarını ve başkalarını da kendi odalarına koydukları karanlık odada kalmaya zorlandıklarını anlattı. eller.
“Bizi ellerimiz arkadan kelepçelediler. Ama Jennifer'ın öldüğü gün onun yanında değildim.”
Jhonattan, iki odadan birinde erkeklere, diğer iki odada ise kadınlara ait olduğunu söyledi. Bu Pazar günü polis tarafından 10 gün süreyle kapatılacak olan evde, kendisi de uyuşturucu bağımlısı olan ancak vakıf müdürü ve eşiyle ayrıcalık kazanmış 15 bakıcının yattığı bir oda daha bulunuyor.
Polis ayrıca, bu 65 kişiden önemli bir kısmının, vakfın yasal temsilcisini kendilerine psikolojik ve fiziksel işkence uyguladığı iddia edilen kişi olarak belirlediklerini de belirtti. Jennifer cinayetinin aksine, bu kötü muamele ve işkence nedeniyle herhangi bir tutuklama yok.
Personería'ya göre, o odada onunla birlikte bulunan genç bir adamın iddia edilen fail olduğu belirlendi ve yakalandı.
Soruşturma, Ombudsman'ın ve ayrıca Cali belediye başkanının reddine rağmen devam ediyor. O dönemde Emniyet Müsteşarı da insan haklarına ve tüm onurlara aykırı bu muamelelerin sorgulanmasına katıldı.
Bu vakıfta uyuşturucu bağımlılığı sorunu yaşayan ve erkek çocuklardan sorumlu olma avantajını elde etmiş bakıcılar da vardı.
“Bakıcılar bazen bize sopa ve pala kullanıyorlardı. Sırtımıza ya da kıçımıza vurdular şok cihazı (bir elektroşok silahı) üzerimizde kullanmak için. Bunu Jennifer'la yaptılar. Onu ıslattılar ve koydular şok cihazı”.
Jonathan, genç kurbanın 11 Haziran Salı gününden bu yana, kaçmaya çalıştıkları veya sözde tedavi edici tedavileri kabul etmekte isteksiz oldukları için cezalandırılanların bulunduğu odada kilitli tutulduğunu söyledi.
Jhonattan ayrıca yakın arkadaşının o odadayken bileklerini kesmeye çalıştığını da iddia etti.
“Jennifer oraya yerleştirildi çünkü bir aile daha önce oğullarıyla birlikte gelmişti. “Soru sormaya başladılar ve o da onlara anlattı.” Daha sonra çocuğun korku içinde evden çıkacağını ve bu yüzden kalmadığını söylüyor. “Yönetmen Jennifer'a kızardı ve bu yüzden onu ıslattılar, şok tabancasıyla vurdular ve onu diğer sınıf arkadaşı ve diğer iki sınıf arkadaşının yanına kilitlediler. Kadınları ve erkekleri bir araya getirerek bunu yapmalarına şaşırdım. “Bunun yapılmaması gerekiyordu” diye devam ediyor anlatımına.
“Çığlık atmaya başladı ve kafasını uçuran ilaçları verdiler. Daha sonra 13 Haziran Perşembe sabahı saat 1:00'de (tecritten iki gün sonra) Jennifer öldü.”
Beş saat sonra odayı açtıklarında dehşet içinde dışarı çıkan bir gencin, cildinin mor olduğunu bildirdiğini belirtti.
Ancak kafa karışıklığı ve korku, bakıcıların çoğunu 13 Haziran Perşembe günü mülkü terk etmeye motive etmiş olabilir. “Dört bakıcı kalmıştı ve biz de 60 kişiydik. O anda yardım istedik. O kadar bağırdık ki komşular bizi duyup polisi aradılar. “Böylece uçabiliyordum.”
O dönemde işkence gören 65 kişiden bazılarını cep telefonuyla kaydedenler vardı. ayaklarındaki zincirler ortaya çıkıyor ve ellerinde bağ izleri görülüyor. Bu videolar sosyal ağlarda yayıldı.
Evin kadın reisi Jhonattan'ın, adını söylemekten korktuğunu söyleyen annesi, en büyük oğluyla birlikte yaşadığı Aguablanca bölgesinden Ombudsman yetkililerine telefonla şunları söyledi: “Öğrenim ücreti için 200.000 peso talep ettiler. Oğlumu ziyaret ettiğimde onu yetersiz beslenmiş ve zayıf buldum. Uçup gitmesinler diye geceleri onları zincirlediklerini söyledi. “Psikolojik, sözlü ve fiziksel şiddete maruz kaldılar.”
Kadın EL TIEMPO'ya şunları söyledi: “Çalışıyorum, bu yıl da benim için zor olan oğluma destek oluyorum ve bu yüzden ona yardım etsinler diye onu vakfa bıraktım.”
Söz konusu vakıfta yer alan bir başka erkek çocuğunun annesi ise Kamu Denetçisi'ne şunları söyledi: “Onu dışarı çıkardım çünkü ses çıkarsa sabahları kaldırıp ıslatıyorlardı. Doping yapıyorlardı ve o tarihte orada yaşanan bir tecavüz olayını oğlum aracılığıyla öğrendim. “Onlar da açtılar.”
Suç duyurusunda temsilci Mendoza, bölgede etkilenenlerden bazılarıyla konuştuktan sonra şunları söyledi: “Görünen o ki, insan onurunu ve sağlığını ihlal eden, o vakıfta yer alan tüm insanların ruh ve beden sağlığını ciddi şekilde etkileyen eylemler gerçekleştirilmiş, bir insanı ağaca zincirleme olayından bu yana zaten hukuka aykırı eylemler yapılıyor. hareket, psikolojik veya fiziksel olabilecek işkence ve yaralanmalara neden oluyor.
Cali Polisi komutanı o sırada şunları temin etti: “Yaklaşık 28 yaşında, hayati belirtileri olmadan şehirdeki bir hastaneye kaldırılan ve görünüşe göre mekanik olarak boğulma sorunu yaşayan bir kadının raporuyla ilgili olarak; Terrón Colorado mahallesindeki bir rehabilitasyon vakfından sevk edildiği ve iki ay boyunca burada kaldığı tespit edildi.”
Ve şunları kaydetti: “Gözetim birimleri derhal bu vakfa gidiyor ve söz konusu vakfın personelinin raporlarına dayanarak saldırgan olduğu iddia edilen kişiyi tespit ediyor. Bu kişi ilgili adli makam huzuruna çıkartılacaktır. Bu vakıfta rehabilitasyon tedavisi gören yaklaşık 65 kişinin bulunduğunu, soruşturma sürecinde delil olarak sunulacak materyallerin bulunduğunu da belirtmek gerekir.”
Memur, Cali Şahıslığı ve şehrin Sağlık Sekreterliği ile birlikte çalışmalar yürütüldüğünü de sözlerine ekledi.
CAROLINA BOHÓRQUEZ
EL TIEMPO muhabiri
Cali
Kriterlere göre
Işıksız ve havalandırması az olan bu küçük oda tam bir cehennem gibiydi ve polis, saatler önce buna benzer cihazlarla kovalarla su ve elektrik şoku verilen 28 yaşındaki hayati belirtileri olmayan genç kadın Jennifer'ı orada buldu. Yetkililer onu bu kapalı alanda kaderine bırakmak için kullanıyorlar.
Ama daha çok hücreye benzeyen bu odada Jennifer öldürülmüş olacaktı. Birisi onu boğabilirdi. Bu, uyuşturucu bağımlılığı ve alkolizm tedavileri olduğu iddia edilen bir vakfa dönüştürülen eski bir evde yaşanan en korkunç hikayelerden biriydi, ancak iddiaya göre birkaç Hıristiyan inanan kiracısı tarafından işkence ve zincirlerle aşırı güç kullanıldı.
Bir yıldan fazla bir süre önce Cali'nin La Castilla bölgesindeki Montañitas köyünün aşağı bölgesinde açıldı ve buraya 1. komünde dik Terrón Colorado mahallesine doğru ilerleyerek ulaşıyorsunuz. Yamaçtan gelen savunmasız aileler Dağın başkenti Valle del Cauca'da yaşıyor.
Jennifer, 13 Haziran 2024 sabahı tepki göstermediği için bu büyük evde hastaneye kaldırıldı. Aynı gün 65 genç, ayaklarına zincirlerle çıkageldi ve ciddi kötü muameleyi, dayağı vs. kınadı. elektrikli aletlerle yapılan işkence çeşitleri şok cihazı.
EL TIEMPO, Cali bölgesi temsilcisi Gerardo Mendoza aracılığıyla şunu öğrendi: aslında Jennifer'ın ölümünün cinayet olarak soruşturulacağını söyledi. Başlangıçta Cali Metropolitan Polisi komutanı Albay Carlos Oviedo, bu ölümün hipotezlerinden biri olarak mekanik boğulmayı öne sürmüştü.
Aynı şekilde, bu aşırı muamelelere ve o kadar zalimliğe maruz kalan 65 genç arasında yer alan bir şüpheli var ki, yetkili çift hakkında suç duyurusunda bulunduğundan beri temsilci bunu reddediyor ve Savcılıktan hız talep ediyor. yamaçta adı geçen vakfı kuran ve daha önce doğu Cali'de faaliyet gösteren kişi.
Polisin 13 Haziran itibarıyla gerçekleştirdiği kapatmanın önleyici olduğunu ve sadece 10 gün sürdüğünü dikkate alan temsilci, “Soruşturma devam ediyor ve savcılığın süreci hızlandırması konusunda ısrar ediyorum. Vakfın faaliyetlerine devam etmesi mümkün değil” dedi. .
“Belki bir hücre o odadan daha iyi olurdu. Bir aydan kısa bir süre içinde cehennemi yaşadım” dedi zincire vurulmuş gençlerden biri. Bu kişi, Jennifer ile arkadaş olan ve 13 Haziran'da diğerleriyle birlikte kaçmayı başardıktan sonra Cali'nin doğusundaki mütevazı bir evde annesi ve küçük kız kardeşiyle birlikte eve dönen, Cali'den 18 yaşında bir adam olan Jhonattan'dır. Ayaklarında ve bazılarının ellerinde zincir bulunan erkek ve kadın 64 erkek çocuk.
Polis, bu 65 kişinin yardımına geldiğinde çoğunluğunun zincirlenmiş olduğunu ve 28 yaşındaki Jennifer'ı hareketsiz bulduğunda hemen hastaneye kaldırıldı. Ama yapacak hiçbir şey yoktu.
'O odada yatak yoktu ve banyoya gitmek mümkün değildi; kavanozlar vardı
EL TIEMPO ile diyalog kuran Jhonattan, Jennifer ve diğer üç gencin 11 Haziran'da ceza odası olan karanlık veya 'yansıtma' odasına konulduğunu söyledi. “O odada yatak yoktu, tuvalete gitmek mümkün değildi. Buna katlanmak zorundaydın yoksa banyo berbattı. Bazen sabahın erken saatlerinde bizi ıslatıyorlardı, odayı da ıslatıyorlardı ve bizi tekrar içeri tıkıyorlardı. Bizi battaniyesiz bıraktılar” diyor esrar ve klonazepam bağımlılığıyla ilgili zorluklar yaşayan biri.
Çıkış yolu arayan 65 gencin çoğu, polis memurları ve bölge ombudsmanı delegelerine, kendilerini daha büyük bir eziyet içinde bulduklarını, çoğu zaman ayaklarına zincirlerle yaşadıklarını ve başkalarını da kendi odalarına koydukları karanlık odada kalmaya zorlandıklarını anlattı. eller.
“Bizi ellerimiz arkadan kelepçelediler. Ama Jennifer'ın öldüğü gün onun yanında değildim.”
Jhonattan, iki odadan birinde erkeklere, diğer iki odada ise kadınlara ait olduğunu söyledi. Bu Pazar günü polis tarafından 10 gün süreyle kapatılacak olan evde, kendisi de uyuşturucu bağımlısı olan ancak vakıf müdürü ve eşiyle ayrıcalık kazanmış 15 bakıcının yattığı bir oda daha bulunuyor.
Polis ayrıca, bu 65 kişiden önemli bir kısmının, vakfın yasal temsilcisini kendilerine psikolojik ve fiziksel işkence uyguladığı iddia edilen kişi olarak belirlediklerini de belirtti. Jennifer cinayetinin aksine, bu kötü muamele ve işkence nedeniyle herhangi bir tutuklama yok.
Personería'ya göre, o odada onunla birlikte bulunan genç bir adamın iddia edilen fail olduğu belirlendi ve yakalandı.
Soruşturma, Ombudsman'ın ve ayrıca Cali belediye başkanının reddine rağmen devam ediyor. O dönemde Emniyet Müsteşarı da insan haklarına ve tüm onurlara aykırı bu muamelelerin sorgulanmasına katıldı.
Bu vakıfta uyuşturucu bağımlılığı sorunu yaşayan ve erkek çocuklardan sorumlu olma avantajını elde etmiş bakıcılar da vardı.
“Bakıcılar bazen bize sopa ve pala kullanıyorlardı. Sırtımıza ya da kıçımıza vurdular şok cihazı (bir elektroşok silahı) üzerimizde kullanmak için. Bunu Jennifer'la yaptılar. Onu ıslattılar ve koydular şok cihazı”.
Jonathan, genç kurbanın 11 Haziran Salı gününden bu yana, kaçmaya çalıştıkları veya sözde tedavi edici tedavileri kabul etmekte isteksiz oldukları için cezalandırılanların bulunduğu odada kilitli tutulduğunu söyledi.
Jhonattan ayrıca yakın arkadaşının o odadayken bileklerini kesmeye çalıştığını da iddia etti.
“Jennifer oraya yerleştirildi çünkü bir aile daha önce oğullarıyla birlikte gelmişti. “Soru sormaya başladılar ve o da onlara anlattı.” Daha sonra çocuğun korku içinde evden çıkacağını ve bu yüzden kalmadığını söylüyor. “Yönetmen Jennifer'a kızardı ve bu yüzden onu ıslattılar, şok tabancasıyla vurdular ve onu diğer sınıf arkadaşı ve diğer iki sınıf arkadaşının yanına kilitlediler. Kadınları ve erkekleri bir araya getirerek bunu yapmalarına şaşırdım. “Bunun yapılmaması gerekiyordu” diye devam ediyor anlatımına.
“Çığlık atmaya başladı ve kafasını uçuran ilaçları verdiler. Daha sonra 13 Haziran Perşembe sabahı saat 1:00'de (tecritten iki gün sonra) Jennifer öldü.”
Beş saat sonra odayı açtıklarında dehşet içinde dışarı çıkan bir gencin, cildinin mor olduğunu bildirdiğini belirtti.
Ancak kafa karışıklığı ve korku, bakıcıların çoğunu 13 Haziran Perşembe günü mülkü terk etmeye motive etmiş olabilir. “Dört bakıcı kalmıştı ve biz de 60 kişiydik. O anda yardım istedik. O kadar bağırdık ki komşular bizi duyup polisi aradılar. “Böylece uçabiliyordum.”
O dönemde işkence gören 65 kişiden bazılarını cep telefonuyla kaydedenler vardı. ayaklarındaki zincirler ortaya çıkıyor ve ellerinde bağ izleri görülüyor. Bu videolar sosyal ağlarda yayıldı.
Evin kadın reisi Jhonattan'ın, adını söylemekten korktuğunu söyleyen annesi, en büyük oğluyla birlikte yaşadığı Aguablanca bölgesinden Ombudsman yetkililerine telefonla şunları söyledi: “Öğrenim ücreti için 200.000 peso talep ettiler. Oğlumu ziyaret ettiğimde onu yetersiz beslenmiş ve zayıf buldum. Uçup gitmesinler diye geceleri onları zincirlediklerini söyledi. “Psikolojik, sözlü ve fiziksel şiddete maruz kaldılar.”
Kadın EL TIEMPO'ya şunları söyledi: “Çalışıyorum, bu yıl da benim için zor olan oğluma destek oluyorum ve bu yüzden ona yardım etsinler diye onu vakfa bıraktım.”
Söz konusu vakıfta yer alan bir başka erkek çocuğunun annesi ise Kamu Denetçisi'ne şunları söyledi: “Onu dışarı çıkardım çünkü ses çıkarsa sabahları kaldırıp ıslatıyorlardı. Doping yapıyorlardı ve o tarihte orada yaşanan bir tecavüz olayını oğlum aracılığıyla öğrendim. “Onlar da açtılar.”
Suç duyurusunda temsilci Mendoza, bölgede etkilenenlerden bazılarıyla konuştuktan sonra şunları söyledi: “Görünen o ki, insan onurunu ve sağlığını ihlal eden, o vakıfta yer alan tüm insanların ruh ve beden sağlığını ciddi şekilde etkileyen eylemler gerçekleştirilmiş, bir insanı ağaca zincirleme olayından bu yana zaten hukuka aykırı eylemler yapılıyor. hareket, psikolojik veya fiziksel olabilecek işkence ve yaralanmalara neden oluyor.
Cali Polisi komutanı o sırada şunları temin etti: “Yaklaşık 28 yaşında, hayati belirtileri olmadan şehirdeki bir hastaneye kaldırılan ve görünüşe göre mekanik olarak boğulma sorunu yaşayan bir kadının raporuyla ilgili olarak; Terrón Colorado mahallesindeki bir rehabilitasyon vakfından sevk edildiği ve iki ay boyunca burada kaldığı tespit edildi.”
Ve şunları kaydetti: “Gözetim birimleri derhal bu vakfa gidiyor ve söz konusu vakfın personelinin raporlarına dayanarak saldırgan olduğu iddia edilen kişiyi tespit ediyor. Bu kişi ilgili adli makam huzuruna çıkartılacaktır. Bu vakıfta rehabilitasyon tedavisi gören yaklaşık 65 kişinin bulunduğunu, soruşturma sürecinde delil olarak sunulacak materyallerin bulunduğunu da belirtmek gerekir.”
Memur, Cali Şahıslığı ve şehrin Sağlık Sekreterliği ile birlikte çalışmalar yürütüldüğünü de sözlerine ekledi.
CAROLINA BOHÓRQUEZ
EL TIEMPO muhabiri
Cali